Adalar’da elektrikli minibüslere neden karşı çıkılıyor: Belediye ve İBB ne diyor?

Burak Abatay
 
İstanbul’da Adalar, faytonların kaldırılmasından yaklaşık 4,5 sene sonra yine ulaşım konusunu tartışıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2020 yılında kaldırılan faytonların yerine Adalar’da ulaşım için 40 adet 13 kişilik elektrikli araç sağladı.

30 Nisan 2024 tarihinde ise tescilsiz olan bu araçların faaliyetleri İBB’ye bağlı Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararıyla sonlandırıldı.

Bunun yerine şehiriçi ulaşımında kullanılan minibüslere benzer elektrikli Adabüsler, Adalar’da hizmete başladı.

Ancak bu araçların boyutlarının ada karakterine uymadığı ve tehlike yarattığı eleştirileri yapılıyor.

Büyüklükleri nedeniyle ‘Azmanbüs’ olarak adlandırılan yeni araçlara karşı Büyükada’da bir protesto gerçekleştirdi.

İETT Garajı’nda bulunan minibüslerin garajdan çıkışını engellemeye çalışan protestocular polis müdahalesiyle karşılaştı.

Basında yer alan haberlerde bazı protestocuların gözaltına alındığı aktarıldı.

Adabüs’ün 13 kişi oturma kapasiteli eski hali.

BBC Türkçe’nin konuştuğu Adalar Vakfı Başkanı Ali Erkurt, yeni getirilen araçların Adalar’ın yapısına “aykırı bir büyüklükte” olduğunu savundu.

Adalar’daki yollarının genellikle 6 – 6,5 metre arasında olduğunu dile getiren Erkurt, minibüs tipi bu araçların, karşılıklı seyrederken yan yana geçmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Erkurt, “Araçlar o kadar büyük ki, öbürlerinin üç katı kadar. Ada çok küçük ve dar yolları olan bir yer. Aynı zamanda bir sit alanı ve ormanlık bir bölge. Dolayısıyla buraya yakışacak olan araçlar da ancak bir fayton boyutunda olabilirdi” dedi.

BBC Türkçe‘ye açıklamalarda bulunan Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, yeni araçların Adalar’a yakışmadığını kendisinin de kabul ettiğini, ancak bu elektrikli araçların “özellikle bayramda olmak üzere, yazın artan Ada nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak için alınan geçici bir çözüm olduğunu” söyledi.

Adalılar, yeni araçlara “Azmanbüs” ismini vererek tepki gösteriyor (Fatih Polat / Evrensel)

Akpolat, sorunun Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın ve UKOME’nin Adalar’a uygun araçlara tescil vermeyip, mevcut araçları dayatması nedeniyle yaşandığını vurgularken sözlerini şöyle sürdürdü:

“İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2019’dan bu yana Adalar’daki ulaşım sorununu çözmek için çok hassas davrandı. Uygun araçlar için çalışmalar bizzat Ekrem Bey’in talimatıyla yapıldı. Ancak iktidar UKOME’de bunun önüne geçmek istedi ve bu araçlara tescil vermedi.”

Akpolat, tescil alınabilecek ve ada halkının da benimseyeceği yeni araçlar için çalışma yürütüldüğünü bildiğini söyledi.

Ulaşım sıkıntısı nedeniyle bireysel olarak akülü araçlara yönelindiğini de aktaran Akpolat, bu araçların yasak olduğunu hatırlatarak, Ada halkına bu araçlardan vazgeçilmesi çağrısı da yaptı.

İBB ne diyor?

İBB, 15 Haziran’da yaptığı açıklamada, Adalar’a uygun araç üretimi için ulusal ve uluslararası üreticilere açık ihale yapıldığını ancak katılımın olmadığını belirtti.

Belediye, bunun üzerine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ASELSAN ile ortak bir çalışma gerçekleştirip, söz konusu araçların Adalar’da hizmete sunulduğundan bahsetti.

Belediye, Adalar Kaymakamlığı ile “toplu taşıma hizmetinde yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi için gerekli emniyetli tedbirlerin alınması hususunda” işbirliği yapıldığına da açıklamada yer verdi.

UKOME nedir, üyeleri kimlerden oluşur?

İstanbulluların adını taksi başlıklı tartışmalarda duyduğu UKOME, İstanbul’da şehir içi ulaşımın düzenlenmesi, trafik yönetimi, toplu taşıma hizmetlerinin planlanması gibi konularda kararlar alan bir kurul.

İstanbul Planlama Ajansı’nın aktardığına göre UKOME; merkezi idare, İBB ve Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu üyelerinden oluşuyor.

Kararların oy çokluğuyla verildiği UKOME’de 19 Şubat 2020 tarihli değişiklik öncesinde İBB’yi temsil eden üyelerin çoğunluğu söz konusuydu. Fakat bu değişiklik ile üye dağılımındaki çoğunluk merkezi idareyi temsil eden üyeler lehine değişti.

Protestolar ne amaçlıyor?

Adalar Vakfı Başkanı Ali Erkurt, “Ulaşım hizmeti dedikleri şey, Adalar’a gelenleri kontrol etmeden taşımaksa eğer, bu ulaşım hizmeti değil” diyerek İBB’nin açıklamasına tepki gösterdi.

Adalar’ın nüfusunun 17 bin civarında olduğunu, yaz mevsimiyle birlikte ihtiyacın arttığını belirten Erkurt, “Adalar’ın günübirlik turisti vardır. Turisti toplu taşımayla taşımazsınız. Tur satarsınız, tur verirsiniz. O da belli sayıda olabilir” değerlendirmesini yaptı.

Bunu dünyanın çeşitli yerlerindeki uygulamalarla kıyaslayan Erkurt, internet üzerinden belirlenen kotalarla bu tür tur hizmetlerinin satılmasının mümkün olabileceğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Adalar’ın ulaşım sorununu yaratan başıboş turizmdir. Adalar’a gelen insanlara, ‘ben seni istediğin yere götüreyim’ deniyor. Burada büyük bir yönetim eksikliği ve başarısızlığı var.”

‘Hiç konuşulmamış gibi davranıldı’

Çok sayıda Adalı, yeni minibüslere tepki göstermek için protestolara katıldı

Büyükada’da yaşayan yönetmen Ezel Akay da, BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede Adalıların taleplerinin ve itirazlarının hiçbir surette dikkate alınmamasından şikayet etti.

Akay, “Basit bir çözümü olan bir şey çok karmaşık hale geldi. Bunun en büyük nedeni, kamuya, insanlara söz hakkı tanımamaları… Birçok görüşme yapıldı, herkes bizi dinledi. Sözler verildi ama sanki hiç konuşulmamış gibi davranıldı. Yerinden yönetim ve demokratik ilkelere aykırı davranıldı” dedi.

Gerilimin yükselmesine, halkın neden dinlenmediğine dair herhangi bir açıklama yapılmamasını gerekçe gösteren Akay, “Kamuoyu baskısını dikkate almalı bir belediye. Hele ki CHP’li bir belediye. Çünkü buna önem verme sözüyle iktidara geldiler. Ama öyle olmadı” diye konuştu.

‘Gereksiz bir yığın kaza olacak’

Adanın muazzam yürüyüş yollarıyla dolu olduğunu dile getiren Akay, araçların geçeceği yolların birer yaya yolu olduğunu ve bunun da Adalar’ın da kültürünü oluşturduğunu vurguladı.

Peki, yeni araç uygulamasında geri adım atılmaması durumunda Adalar halkı hangi zorluklarla karşılaşabilir?

Akay, bu soruya “Adada kazalar olmaya başlar. İnsanlar o yollarda yürüyecekler mi? Geçecek arabalara mı bakacaklar?” diye cevap verdi ve şöyle devam etti:

“Herkes buraya gezmeye geliyor. Adalılar da geziyor. Gereksiz bir yığın kaza olacak. Ada, yol ve kaldırım diye ayrılacak. Adalılar bunu istemiyor.”

Adalar Vakfı Başkanı Ali Erkurt, yerel halkın toplu taşıma istemediği, onun yerine daha basit ulaşım hizmetlerine ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.

Erkurt, “Beş kilometre boyutunda bir yerde yaşıyoruz. Büyükada’nın boyu 5, eni 2,5 kilometre. Bütün yolları gezseniz 13,5 kilometre. Bütün bunlar için toplu taşıma adı bile büyük bir laf. Ama toplu taşıma yapan bir şirkete bunu verirseniz [İETT], o zaman onun normlarıyla hareket edersiniz” diye konuştu.

Adalıların ulaşım ihtiyaçlarının her zaman ve her yerde olduğu gibi var olduğunu işaret eden Erkurt sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnşaat yapacaksanız araca ihtiyacınız var. İtfaiye, polis aracına ihtiyacınız var. Pazardan, okuldan taşıma gerekiyor. Ama tüm bunlar ada ölçeğinde planlanacak işlerken tarifeli otobüs seferleri ile yapmak…

“Müthiş bir ihanet. Dayatma çok yüksek. Çok büyük acı çekiyor Adalar. Çok büyük bir dönüm noktasına geldik.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x